Kafdağından Öyküler

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden) - Kafdağı’na nasıl gidilir ?
- Düşler rıhtımından kalkan hayal gemisine bindikten sonra masal rotasını takip ederek...

Şimdiye dek masallarda anlatıla geldi Kafdağı. İnsanlar bu dağı görebilmek için hep düş pencerelerine üşüştüler. Kimi zaman düşler rıhtımından kalkan bir hayal gemisine bindiler bu dağa ulaşabilmek adına. Kimi zaman da o salt bir mekân olmaktan öte adına masallar yazılan bir efsaneye dönüştü. Kimisi ulaştı bu efsaneye kimisi sadece uzaktan gördü. Kimi onu rüyasında gördü kimi hayalini bile kuramadı. Ama o hep vardı. Çünkü onun adı Kafdağı idi. Gitmesek de görmesek de bu dağ bizim dağımızdı.

“Kafdağı’ndan Öyküler” belki ulaşılmaz belki anlaşılmaz belki de sevilmez birtakım öykülerden oluşuyor. Bu öykülerin burnu belki de Kafdağı’nda! Ama diğer uzuvları kesinlikle hayatın içinde...

Hep masallarda duyduk bu dağın adını. Çünkü o bir masal dağıydı. Peki, masallar neydi? Efsaneleri kim hayal etmişti? Düşünmek ve hayal etmek güdüsü kime verilmişti? Sanatın vazifesi neydi?

Kafdağı'ndan Masallar - NEMESİS ÇOCUK - Erdal Çakıcıoğlu - Bir varmış bir yokmuş deriz ya hep bu aktaracağımız masal da hem varmış hem yo Bir varmış bir yokmuş deriz ya hep, bu aktaracağımız masal da hem varmış, hem yokmuş. Zamanları da aşan zamanın birinde, Kafdağı’nın eteklerinde bir yerlerde yeşil yeşil ağaçların arasında, lalelerle sümbüllerle zambaklarla süslü bir bölgede mutlu mu mutlu, barışçı mı barışçı bir halk yaşarmış.